Deprem uzmanı Prof.Dr. Naci Görür Kanal İstanbul yapılır ise İstanbul’u nelerin beklediğini anlattı. 9 şiddetinde bir depreme karşı İstanbulluları uyardı. İşte ‘Kanal İstanbul’ projesinin yer bilimleri ve deprem açısından kısaca değerlendirilmesi
1-PROJENİN AMACI.
Projenin ana amacı istanbul Boğazında gemilere geçiş kolaylığı sağlamak, kazaları önlemek ve gelir sağlamaktır.
2-GÜZERGAH.
Küçükçekmece-Terkos Gölü arasındaki vadi boyunca kazılacaktır. Tek bir geminin geçebileceği genişlik ve derinlikte olacaktır.
3-ZEMİN (Jeoloji)
Kanal Küçükçekmece yöresinde Miyosen ve daha genç, görece daha sorunlu zemini (çökelleri) kesecek ve kuzeye gittikçe Eosen-Oligosen yaşlı birimlerin içerisine girecektir. Bu zemin yer yer çok sert kireçtaşları ile görece daha yumuşak kiltaşı, silttaşı, kumtaşı ve marnlardan oluşmuştur. Kanalın Karadeniz’e girişi de çürük zeminden ibarettir.
Bu kanal kazılırsa şu olumsuzlukların olması kaçınılmazdır:
a) Yaklaşık 1-1,5 milyar m3 malzeme kazılacaktır. Bu malzemenin kazılması yıllarca sürecek, kazıda iş makinalar ve patlayıcı kullanılacak dolayısıyla vadi ve çevresindeki ekosistem, fauna ve flora büyük ölçüde tahrip olacaktır.
b) Bu boyuttaki bir malzemenin herhangi bir yere serilmesi mümkün değildir. Bir ihtimalle Marmara içerisinde adacıklar oluşturulacaktır. Marmaranın içerisindeki aktif fay sistemi düşünülürse bu iş son derece riskli olacaktır.
c) Kanalın kazılması esnasında zemin özelliklerine göre fazla kayma, heyelan ve göçmeler olacaktır.
d) Deniz seviyesine kadar kazılınca kanal bir drenaj sistemi olarak çalışacak ve kanal çevresindeki yeraltı su rezervuarlarını tahrip edecek ve yörede tuzlanmaya neden olacaktır.
e) Kanal ile Boğaz arasındaki bölge bir ada haline gelecek dolayısıyla tüm ulaşım sistemleri değişecek ve zorlaşacaktır. Özellikle Kanalı üstten geçecek yapılar irtifa, zemin koşulları nedeniyle daha riskli ve maliyetli olacaktır. Bu adanın Trakya’dan ayrılması askeri açıdan da riskli olabilecektir.
f) İstanbul deprem beklemektedir. Beklenen deprem gerçekleşirse Kanalın Marmara ağzı 9-10 şiddetinde etkilenebilecektir. Kanal gibi yatay ve düşey harekete sıfır toleranslı bir yapının bu depremden (veya sonrakilerden) ciddi hasarlar görmesi mümkündür.
g) Yetkililerin ifadesine göre Kanalın etrafında en az 3 milyonluk bir şehir oluşacaktır. Bu da deprem riskini artıracaktır. Fazla nüfus fazla can ve mal kaybı demektir.
h) Kanal dünyanın en kirli denizlerinden biri olan Karadeniz ile şu anda can çekişmekte olan Marmara’yı birleştirecektir. Orta Avrupanın tüm sanayi kirliliği bu vesile ile Marmaraya dolacaktır.
I) Marmara’nın oşinografik sistemi bozulacak ve bu denizde Oksijen tüketimi daha da hızlanacaktır. Bu da yaşam koşullarını daha da zorlaştıracaktır.
Görüldüğü gibi böyle bir projenin getirisinden çok götürüsü vardır. Kaldı ki milyarlarca dolara mal olacak bu proje yerine ülkenin çok daha elzem olan işleri yapılabilir.
Bu günün teknolojisi ile Boğaz’da trafik çok daha güvenli bir şekilde gözetim ve denetim altına alınabilir. Bu hem daha ucuz hem de ülke yararına olur.
Prof. Dr. Naci Görür Kimdir?
Profesör Dr. Naci Görür 1947 yılında Elazığ’da dünyaya geldi. 1966 yılında İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Maden Fakültesi’ni kazanan Profesör Dr. Naci Görür, lisansını İTÜ Öğretim Üyesi Aday Adayı Bursu ile tamamladı. 1971 yılında Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Y.Mühendis olarak mezun oldu. 1973 yılına kadar İTÜ’de asistan olarak çalıştı.
1973 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile doktora yapmak üzere İngiltere’ye giden Profesör Dr. Naci Görür, London University, Imperial College, Royal School of Mines’da D.I.C. (Diploma of Imperial College), M.Phil. (Master of Philosophy) ve PhD (Doctor of Philosphy) derecelerini aldı.
Profesör Dr. Naci Görür 1978’de Türkiye’ye dönerek İTÜ’de çalışmaya başladı. Bu üniversitede 1983’de doçent, 1989’da profesör oldu. 1997-2000 yılları arasında Maden Fakültesi’nde dekanlık görevini üstlendi. Sedimantoloji ve Deniz Jeolojisi konularında uzman olan Naci Görür, Türkiye’nin sedimenter havzaları, tektoniği ve denizleri hakkında araştırmalar yaptı.Marmara Depremi sonrası en nitelikli araştırmaları yaptı
1999 depremlerinden sonra Marmara Denizi’nin deprem potansiyelinin açıklığa kavuşturulması için yoğun bir faaliyet gösteren Profesör Dr. Naci Görür, 1983 yılında TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü aldı. 1997 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) asli üyeliğine seçildi. 2004 yılında NATO bilim ödülünü aldı.
[zombify_post]
0 Yorum