Dünya iyi insanların hatrına dönüyor derler. Muhammed Bzeek de o insanlardan biri. Hayatını ailesi olmayan ve hastalıklarla boğuşan çocuklar için yaşıyor. Bzeek’in insan olmanın haklı gururunu yaşatan hayat hikayesine ve yaptıklarına bakalım.
Bakım evi yetkililerinin söylediği gibi yaşama olasılığı olmayan çocukları genelde kimse almıyor. Ancak Bzeek en çok onların sevgiye ihtiyacı olduğunu savunuyor. ABD’nin Los Angeles şehrinde yaşıyor ve çoğunlukla aileleri tarafından terk edilmiş ya da yetim kalmış ölümcül hastalığa sahip çocukları evlat ediniyor.
Aslen Libyalı. Libya’dan ABD’ye 1978’de üniversite eğitimi için giden ve elektronik mühendisi olan Bzeek, eşiyle tanıştığından beri evlat edindiği çocuklarla ilgileniyor ve onlara baba şefkati gösteriyor.
Tam 80 çocuğun koruyucu ailesi oldu
Bzeek, bugüne kadar evlat edindiği 80 çocuğun 70’ini kurtarmayı başarırken, kaybettiği çocuklarının da son yolculuklarında yanlarında oluyor. Bugüne kadar sahiplenip babalık yaptığı 10 çocuk hayatını kaybetti. Hatta bazıları bu güzel yürekli adamın kollarında yaşamını yitirdi.
Eşiyle 1989’da tanıştığını aktaran Bzeek, koruyucu aile kavramının eşinin ailesinde bir gelenek olduğunu ve kendisinin de bu vesileyle eşiyle birlikte koruyucu ailelik yapmaya başladığını dile getirdi.
Bakımevinden aldığı 6 yaşında bir kız çocuğu çok ender görülen bir beyin hastalığı ile mücadele ediyor.Bu küçük kız görmüyor ve duyamıyor. Bzeek Her gün krizler atlatan, çoğu zaman kolları ve bacaklarını hissetmeyen kızın en çok sevgiye ihtiyacı olduğunu söyleyerek her an yanında.
Hasta çocukların bakımı için ders de veriyorlar
Bzeek çifti, bir zamanlar düzinelerce çocuk için Azusa’da bir bakım merkezi bile açmış. Bakıcı aile olmanın ne demek olduğu hakkında dersler veren çift, merkezde hasta çocukların bakımlarına ilişkin eğitimler de vermişler.
Çift ilk çocuklarını 1991 yılında kaybetmiş. 3 gün boyunca aralıksız ağladığını belirterek, “Ben evlat edindiğimde onların hangi ülke, renk ve dinden olduklarıyla ilgilenmiyorum. Sadece onlara bir insan olarak ihtiyaç duydukları yardımı veriyorum. Ben onları sahiplendiğimde bir koruyucu babadan ziyade kendimi öz babaları olarak görüyorum.” dedi.
“1995’te karımla sadece ölmek üzere olan, kimsesiz, hastanede bırakılan, istenmeyen çocukları veya şiddet ve baskıdan dolayı ailesinden devlet tarafından el konulan çocukları almaya karar verdik. Tüm Los Angeles bölgesinde kimsesi olmayan ve ölmek üzere olan çocukları alan tek ev benim evim. 1989’dan beri evimde yaklaşık 80 çocuk alıp ilgilendim, bir kısmı kucağımda olmak üzere 10 çocuk hayatını kaybetti. İsimsiz olarak gelen çocuklara Müslüman ismi veriyorum ve onları Müslüman olarak yetiştiriyorum. Öldüklerinde de İslami usüllere göre defnediyorum.” dedi.
Dünya’da birilerinin halen iyilik ve sevgi adına yaşadığını görmek umut verici ve sevindirici bir haber.
0 Yorum