S-400, F35 krizi çok konuşuldu. Biz Rusya’dan S-400 almak isteyince Amerika ‘S400 alırsan f35 i unut kardeşim, yaptırımlar da kapıda bekliyor’ demişti. Ama S-400’leri aldık hatta testlerini yapıyoruz. Peki F-35 ve S-400 ne işe yarıyor? Türkiye için hangisi daha önemliydi?
F-35 uçağının özellikleri
F-35 birçok özelliğin tek bir uçakta birleştirilmesi amacıyla yapılan bir savaş uçağı. Taşıdığı füze ve bombalarla hem av, hem de bombardıman görevlerini yerine getirecek. F-35 a modeli hava kuvvetlerinde, F16’ların yerini alacakken, f-35c modeli ise, deniz kuvvetlerinde f18 ve Harrier’ların yerini alacak gibi.
F-35 üreticilerinden biri de Türkiye
5. nesil bir uçak olan F-35 tabii ki yeni çağa uygun bir uçak ve her şekilde üretilip satılacak. Toplam 9 ülke ile beraber F35 savaş uçağı projesinin ortaklarından biri de, Türkiye. Uçağın bazı gövde parçaları ve bazı elektronik parçalar ülkemizdeki özel ve resmi kuruluşlar tarafından üretiliyor. Ancak biz buna rağmen vazgeçilmez değiliz. Bu parçaları üretebilecek ülkeler, F-35 programı içinde zaten yer almakta. Sadece biz daha ucuza mal ediyoruz.
F35’ler için yapılan anlaşmada Türkiye, sadece üretim partneri olduğundan, 2 adet test uçağı almayı, eğer testler başarılı geçer ve Türk hava kuvvetlerinde bu uçakların entegrasyonu sağlanabilirse, önce toplam 100 uçak ve sonrasında da 20 uçak alma opsiyonu iradesi belirtmişti. Yani aslında 100 uçak alımının, 2 test uçağının ardından netleşeceği söylenmekteydi. 2 Uçağı teslim almıştık ama henüz Türkiye’ye gelmemişti. Çünkü Türk pilotların, önce F35’lerle Amerika’daki eğitimini tamamlaması gerekiyordu. F35’lerin en önemli özelliğinin radarda tespit edilememesi olduğu söyleniyordu.
STEALTH teknolojisi nedir?
Stealth teknolojisi, temelde, uçakların açılı gövde tasarımlarıyla, özel kaplama malzemelerine dayanıyor. Keskin kenarları olmayan kıvrımlı yüzeyler sanki düzgün bir yüzey boyunca akan suya benzer şekilde radar enerjisinin, pürüzsüz bir şekilde akmasını sağlamak için törpülenmiş gibi düzgünleştirilmiştir.
Uçağın tasarımında kullanılan açılı gövdeler radar dalgalarını dağıtırken kullanılan özel gövde tasarımı ve boyalar da radar dalgalarının emilmesini sağlıyor. Motor hava girişi ve çıkışı gövde içinde mümkün olduğunca saklanmış ve uçağın şekli radar enerjisini eğimli bir ayna gibi kaynaktan uzaklaştıracak şekildedir.
Ama bu uçağın tam stealth teknolojisiyle yani radara görünmeyen teknolojiyle kullanılabilmesi için tüm silah sistemlerini ve yakıt depolarını gövde içinde taşıması gerekir. Böyle kullanıldığındaysa hem taşıma kapasitesi hem de operasyon uçuş süresi azalmakta. Aslında radara hiç yakalanmamak diye bir şey yok. Dünyada, radarda hiç görünmeyen bir uçak da yok. Evet uzak mesafeden radara yakalanmıyor ama yaklaştıkça radara yakalanıyor.
Ruslar da “rahat olun biz yeni radar sistemi geliştirdik. Artık S-400 ile uzak mesafeden uçağı tespit edebileceğiz” diye masaya yumruğunu koydu. Haydaa. Bu doğru olabilir mi? E o zaman bizim F-35’lerin ne anlamı kalacak? En büyük özelliği hayalet uçak olmasıydı. Böyle pazarlandı zaten.
S-400 sistemi nedir?
Barış istiyorsanız, savaşa hazır olmalısınız. S400, Rusya tarafından üretilen bir füze savunma sistemi. Sizin topraklarınıza, havadan gelebilecek herhangi bir saldırıyı önlemek için tasarlandı. Dünyada hava savunma sistemi açısından en etkin silahlardan bir tanesi. 2007 yılından beri Moskova, Suriye, Kırım gibi ülkelerde bulunuyor. Avrupa birliğinin elindeki en uzun menzilli uçaklardan füze Scalp’ın 250 km menzili var. S400’ün menziliyse 400 km.
Yani S-400 sistemi her türlü hava aracını, hem balistik füzeleri hem de seyir füzelerini 400 kilometreye kadar imha etme yeteneğine sahip. Bu tür uçaklar hedefe yaklaştırılmadan imha ediliyor. Bu da oyundaki tüm dengeleri değiştirecek bir şey.
Suriye’nin S-200 ile F-35 uçağını vurması
Amerika, S-300, S-400 gibi füzelerin bu uçakları düşüremeyeceğini söylüyor. 16 ekim 2017’de İsrail, F35 füzelerini Suriye’ye karşı kullanmaya başlamıştı. Suriye’nin iddiasına göre; İsrail sınırı ihlal etti. Suriye hava sahasındaki S-200 füzeleri İsrail uçaklarına kitlendi ve atış gerçekleştirdi. Suriye F35’lerden birini vurduğunu iddia etti. İsrail kaynaklarıysa vurulmanın söz konusu olmadığını kuş çarptığını söyledi.
Suriye askeri kaynakları iki F-35’ten birinin kesinlikle isabet aldığını yinelediler. Artık kuş mu çarptı füze mi belli değil.
Türkiye ile Amerika’nın F-35 ve S-400 krizi
Ortalık zaten karışıkken Türkiye de Rusya’dan S-400 almaya karar verdi. Anlaşmalar yapıldı.
Amerika da Türkiye’ye kararından vazgeçmesi için süre tanıdı. Türk pilotların Amerika’daki f35 eğitimini durdurdu. Amerika bastırmaya devam etti “Bak sana biraz daha süre veriyorum iyi düşün taşın anlaşmayı iptal et.” Dedi. Türkiye ise s400 konusunda kararlıydı.
S-400 yok ilen Türkiye’nin evinin çatısı yoktu!
Peki Türkiye Amerika’yı karşısına alma pahasına neden bu kadar kararlı durdu? Niye tutturdu illa S-400 alacam da alacağım diye. Bunun cevabı geçmişte saklı.
80’li yıllarda Irak, İran, Suriye gibi ülkeler füze teknolojilerine yatırımlar yaptılar. Bu tipteki füzelere karşı etkili bir savunma gerekirdi. Bir ülkenin hava savunma sistemi yoksa bütün saldırılara açık durumdadır. Bir evin çatısı gibi düşünün. Ve Türkiye’nin evinin çatısı yok.
Ülkemizin hava savunma sistemi yoktu. E biz de bu yüzden uzun zamandır kendimize ait bir hava sistemi kurmak istiyorduk. İngiliz menşeli eski Rapier’lar ve 1950’lerden kalma Amerika üretimi Nike Hercules’lar artık ölü durumda. Bu sebeple Barış Kartalı sisteminin yanına mutlaka s-400 tipi bir hava savunma radar sistemi gerekiyordu.
Bu ihtiyaç en belirgin olarak 1991 körfez savaşında ortaya çıkmıştı. Saddam Hüseyin’in balistik füze tehdidiyle karşı karşıya kaldık. Ülkemizi koruyacak bir hava sistemimiz yoktu. Türkiye’nin Nato’dan talebi üzerine hava ve füze savunması için kullanılan Patriot bataryaları ülkemize yerleştirildi. Ama tehdit ortadan kalktı bahanesiyle, geri alındı.
Derken 2003 yılında 2. Körfez savaşıyla bu tehdit tekrar gündeme geldi. Artık bu ihtiyacın mutlaka giderilmesi gerekiyordu. Biz de Amerika’dan Patriot almak istedik. Ama vermediler. Bunun üzerine 2007 yılında bir ihale açıldı. S300’ün bir versiyonunu almak için Çin’le anlaştık. Ama batıdan gelen baskılar nedeniyle bu da iptal edildi. Biz de gittik Ruslarla anlaştık. İşte olay da burada patladı. Biz S-400 almaya karar verince, Amerika S400’ü iptal etmemiz için Patriot satış teklifini sundu. Sözde teklif edilmiş Patriot’lar zaten S-400’ün muadili de değildi.
Peki Amerika neden S-400 almamıza bu kadar karşıydı?
Biz Nato üyesiyiz. Amerika’yla sözde müttefiğiz. Biz bir müttefik ülke olarak Amerika’nın düşman olarak algıladığı Rusya’dan silah aldık. E zaten enerji alanında Rusya’yla tam bağımlılık yoluna girildi. Türkiye gitgide Rusya’ya bağımlı hale gelirse Amerika’nın CAATSA yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacaktı. Zaten sonradan Amerika Savunma Bakanı Hulisi Akar’a, yaptırımlara karşı uyaran bir mektup yolladı.
Öncelikle şöyle düşünülüyor. Türkiye, iki sistemi de eline alınca ne yapar? Bu sitemleri birbirine karşı dener. Hem F-35’i hem de S-400’ü elimizde bulundurmamız bu uçakların kaç kilometre kala radarda göründüğünü test etmemiz, F-35’in bu sistem karşısında zaaflarını ortaya koyabilmemiz
Öne sürülen neden aslında buzdağının görünen tepesiydi. Bölgedeki askeri dengenin değişmesini istemeyenler bu sistemi almamızı istemiyor. Türkiye’nin hava sahasını tam olarak korumaya alması için S-400 tipi bir radar ve füze savunma ağına sahip olması bazılarının işine gelmedi. Yoksa F-35’in bilgilerini, S-400 alır açıklamaları tamamen bahane.
Zaten S400 sistemi ile Türkiye dost düşman ayrımını kendisi tek başına yapacak.
F-35 savaş uçağının yerine SU-57 gelir mi?
Bizim yeni uçaklara ihtiyacımız var. Kendimiz üretinceye kadar bu ihtiyacımızı dışarıdan gidermek zorundayız. Peki F35’in muadili var mı? Var. Rusların meşhur SU- 57’si. Bu uçaklar tam bir teknoloji üssü. Ve aslında SU 57, F-35 in rakibi değil. Amerikan F-22 raptor’un rakibi.
Normalde SU-57, F-35’i her harp oyunun da çiğ çiğ yedi bile. F-22, tam Stealth özellikli harika bir uçak. Çok pahalı. Bu yüzden üretimi limitli yapıldı ve Amerika dışına satılmıyor. SU-57 ise, bu yıl seri üretime geçti ve yakında Hindistan’a ihraç edilmeye hazır durumda. Hatta ortak üretim bile konuşuluyor. Türkiye SU 57 ve S 400’leri birlikte kullanırsa Doğu Avrupa ve Orta Doğu’nun en güçlü hava savunma grubuna sahip olur. Aynı İran’ın, Şah döneminde Amerika’dan aldığı, F14 Tomcat’leri ile büyük bir güce sahip olması gibi.
0 Yorum