TARİHTEKİ EN İLGİNÇ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Eski çağlardan beri tıp alanında bir çok tedavi yolları denenmiş fakat bazıları akıl almaz derecede şaşılacak türden yöntemler. Geçmişte insanların hastalıkları tedavi etmede kullandıkları yöntemleri inceleyelim.

Sülük tedavisini biliyordur hemen hemen herkes günümüzde de halen kullanıldığı için fakat kurtçuk tedavisi ilginç değil mi? Kurtçuk debridman tedavisi, açık yaralara mikropsuz kurtçuk – sinek larvası – yerleştirmekle uygulanıyor.

Kurtçuklar yaranın çevresindeki çürüyen dokuyu kemirirken, geride sağlıklı doku kalıyor. Kurtçuklar ayrıca zararlı bakterileri öldürerek yarayı dezenfekte ediyor. 1930’lu ve 1940’lı yıllarda sıkça kullanılan yöntem penisilin iğnesinin yaygınlaşması ile etkinliğini yitirdi. Ancak antibiyotiklere dirençli bakterilerin ortaya çıkması ile kurtçuklar tekrar kullanılmaya başlandı.

Trepanasyon (baş delgi ameliyatı)

Beynin en dış zarını açığa çıkarmak ve beyin zedelenmelerini tedavi etmek için kafatası kubbesine delik açma veya kazıma işlemi trepanasyon olarak adlandırılıyor. Bu işlem dünyanın en eski cerrahi uygulamaları arasında yer alıyor. Trepanasyon, tarih boyunca dünyanın neredeyse her yerinde uygulanmış. 18. yüzyılda, epilepsi ve zihinsel rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor, Rönesans’tan 19. yüzyılın başlarına kadar ise başta çıkan yaraları iyileştirmek için rutin olarak uygulanıyordu.

İlginç ve ilkel bir tedavi yöntemi olmasına karşın hastaların %80’inin hayatlarına rahat bir şekilde devam ettiği gözlemlenmiş. Hayati risk taşımasına rağmen çoğunlukta başarılı sonuçlar alınmış.

ARSENİK DİYETİ

19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın ilk yarısında, birçok ilaç kilo verme yöntemi olarak satılıyordu. ‘Mucize karışım’ olarak satılan bu ilaçlar, arsenik gibi birçok tehlikeli ve ölümcül madde içeriyordu.

Reklamlarda, ilaçların içerisinde bulunan arseniğin metabolizmayı hızlandırdığı ve uzun vadede kilo kaybını sağladığından bahsediliyordu. Küçük dozlarda tüketilse bile, arsenik vücutta biriktikçe daha kötü semptomlara yol açıyor, hatta ölüme bile sebebiyet verebiliyordu.

ARI ZEHRİ TEDAVİSİ

Bu tedavi gerçekten garip yöntemlerden biri; ama, Çin’de birçok doktor tarafından halen uygulanıyor. Genital uçuk, herpest gibi hastalıkları tedavi etmek için eski dönemin insanları arı zehri kullanmaktaydı.  O dönemin antik doktorları bu tip hastalıkları tedavi etmek için hastanın ağzından ve burunlarına yakın bölgelerden arı sokmasını sağlıyorlardı. Günümüzde ise Çin de, arı iğnesinde bulunan zehrin romatizma gibi hastalıklara iyi geldiği düşünülüyor. Ve sorunlu bölgeye arı iğnesi ile uygulanıyor.

LOBOTOMİ

Hastanın beyninin bir kısmını kesip çıkarmayı içeren bu ilginç yöntem, yıllarca şizofreni, klinik depresyon gibi birçok sinir hastalığını tedavi etmekte kullanıldı. Antipsikotik ilaçlar bulunduktan sonra bu yöntem bırakıldı ve bu yöntem tıp tarihindeki en yanlış tedavi yöntemlerinden biri olarak literatürde yerini aldı.

SOLARYUM TEDAVİSİ

Eski çağlarda uygulanmış en ilginç tedavi yöntemleri arasına altın harflerle girmiş uygulamalardandır. D vitamini eksikliğini ifade eden raşitizm, özellikle kemik gelişiminin hızlı olduğu çocukluk çağlarında çok sık görülen bir hastalıktır. Eski çağlarda çocuklardaki D vitamini eksikliğini giderilmek için ilginç bir yöntem uygulanıyordu “solaryum tedavisi”. D vitamini takviyesinin olmaması tedavi yöntemi olarak solaryuma itmişti. Günümüzde solaryumun cilde ne kadar zararlı olduğu konuşulurken, o dönemlerde küçük çocuklar solaryum etkilerine maruz kalmış.

HEROIN

Bağımlılık yapıcı özelliği keşfedilmeden önce, eroin ağrı kesici olarak kullanılıyordu. Bayer 1898 ile 1910 arasında, eroini çocuklar için öksürük şurubu olarak sattı. Morfin, bağımlılık yaptığı için, ağrı kesici olarak eroin kullanılmaya başladı. Ama bir sorun vardı… araştırmalar ortaya çıkardı ki, eroin karaciğer tarafından morfine dönüşüyordu. Yani morfin için alternatif olamazdı. Eroin de morfin gibi bağımlılık yapıyordu. Bayer eroin satışına son verdi.

CIVA

Eskiden içinde cıva bulunan bazı hap ve şuruplar da, 19. yüzyılda depresyon, hamile kalamama ve diş ağrısı tedavisinde kullanılıyordu. Bugün pek çoğumuz cıvanın insanlar için son derece toksik olduğunu biliyoruz. Ancak, bu elementin bir çok sağlık sorunu için geniş bir yelpazede etkili bir ilaç olduğu düşünülüyordu. Antik Yunanlılar ve Persler hastalara cıva içiriyor ya da vücutlarına merhem gibi bu sıvı metali sürdürüyorlardı. Antik Çin’de ise canlılığı arttırdığı ve uzun ömür sağlayacağı inancıyla cıva bileşikleri kullanılmaktaydı. 19. yüzyılın sonuna kadar, cıva aynı zamanda frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkları tedavi etmek için de kullanılmıştır. Bu dönemlerde bir çok hasta cıva zehirlenmesi nedeniyle öldü.

Tıp alanında her geçen gün tekonolojinin de hızla ilerlemesi ile tedavi yolları ve kullanılan kaynaklar sürekli değişiyor. Bize bu okuduklarımı şuan garip geliyor fakat gelecekte de bugünkü tedavi yöntemleri o zamanın insanlarına garip gelecektir mutlaka…