Dünyada ve Türkiye’de aşılar insanlar üzerinde de denenmeye başlandı. Çin’de geliştirilen aşı ülkemize geldi. Bazı kesimler aşının güvenirliğini tartışırken bazıları ise çoktan sıraya girdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu yeni aşı için 20 bin kişinin gönüllü olduğunu duyurdu. Peki gönüllü denek olmanının riskleri var mı? Gönüllü olanları neler bekliyor?
Çin’de geliştirilmiş COVID-19 AŞISI ülkemizde ilk olarak gönüllü sağlık çalışanları üzerinde Ankara Şehir Hastanesinde denenmişti. Bugüne kadar 726 gönüllü sağlık çalışanı üzerinde uygulandı ve 1237 doz aşı yapıldı. Gönüllü sağlık çalışanları üzerinde aşının uygulamasının sonuçları iyi gidince topluma da uygulanmasına karar verildi.
Aşı İçin Başvuru Nasıl Yapılır?
Sağlık Bakanlığı, 18-59 yaş arası, daha önce Covid-19 geçirmemiş olanların ‘https://covid19asi.calismasi.info’ adresinden veya 0850 811 18 80 telefon numarasını arayarak gönüllü olabileceğini açıkladı.
Gönüllüler Türkiye’de 12 şehirdeki 25 merkezde aşıyı olabilecek.
Denek mi Gönüllü mü?
Peki gönüllü olanları ne gibi riskler bekliyor? Bu henüz netleşmiş bir cevap değil. Her 500 gönüllüde ara değerlendirme raporları hazırlanıyor. 6 Kasım’da 518 kişi ile hazırlanan ara güvenlilik raporuna göre aşının riskli bir yan etkisi bulunmadı.
Aşının başlıca yan etkileri ise şöyle: Yorgunluk, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, ateş ve enjeksiyon yerinde ağrı.
3 kişiden ikisine gerçek aşı diğerine plasebo verilecek!
İşin bir de başka boyutu var. Çalışmada, gönüllülerin bir kısmına gerçek aşı, diğer bölümüne ise plasebo veriliyor. Bu yöntem, bilgisayar programı tarafından rastgele olarak belirleniyor ve hangi gönüllüye ne yapıldığını araştırma ekibi de bilmiyor.
Gönüllüler üzerinde yapılacak denemelerde, her üç kişiden ikisine gerçek covid aşısı uygulanacak. Bu sayede aşı olanlar ve plasebo verilenler arasında aşının etkisi ortaya konulabilecek. Çalışmanın bitiminde, plasebo verilen tüm gönüllülere de gerçek aşı uygulaması yapılacak.
Plasebo etkisi nedir?
Plasebo insanların psikolojikman istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücüne yöneliktir.
Modern tıp literatüründe plasebo ilk defa 1785 yılında George Motherby tarafından yayınlanan Yeni Tıp Sözlüğünde geçmektedir. Latincede kelime anlamı ‘memnun etmeliyim’ olan plasebo, şeker hapı olarak da adlandırılır.
Plasebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Sahip olduğu tedavi gücünü tamamen hastanın verilen ilacın işe yarayacak ilaç olduğunu düşünmesinden alır. Yani psikoloji ile oynamaktadır. Tedavisi zor olan hastalıklarda mental gücün sağlanması ve moralin yüksek tutulması için gereklidir.
Yorum